Uyuşturucu

Vatanımızın, milletimizin ve ailelerimizin akıl ve mantığıyla hareket eden berrak, uyuşmamış beyinlere ihtiyacı vardır.

Uyuşturucular, bugününüzü ve yarınınızı karartan, sizi kendi benliğinizden ve kültürünüzden koparan bir felakettir. Benliğinden ve öz kültüründen kopmuşluk da kullanıcıları bunalıma ve cemiyetin dışına iter.

Merak ve özentiyle başlayan sigara içme, daha sonra gelen alkol alışkanlığı ve bağımlılığı bataklığa düşmenin habercisi olabilir. Bu bataklıkta yaşamak ise alkol ile birlikte cinsi sapıklığı, fuhuş, uyuşturucu bağımlılığını, AIDS ve frengi hastalığını getirebilir.

Biliniz ki bu tür ortamlarda ahlaki değerler geçersizdir. Ahlakın geçersiz olduğu ortamlarda bütün değer hükümleri tersine dönmüş, maddi ve manevi dengeleri bozulmuş, sorumluluklar yitirilmiştir. Siz bu ortamda ancak, uyuşturucu tacirlerinin kazanç kapısı olursunuz.

Uzmanlara göre;

AIDS ile uyuşturucu kullanımı arasından doğrudan veya dolaylı bir ilişki mevcuttur.

Büyük çoğunlukla siz gençlerin kullanımına sunulan, cazip gösterilen uyuşturucu maddeler, AIDS'e, çeşitli hastalıklara, genç yaşta ölümlere sebep olmaktadır.


UYUŞTURUCU MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

2009 yılı rakamlarına göre, Türkiye'de içkide yıllık iç talep miktarı, bira ve şaraptan oluşan düşük alkollü içkilerde 905 milyon, rakı, votka, kanyak, likör, cin ve viskiden oluşan yüksek alkollü içkilerde 73 milyon litreyi bulmaktadır.  Uyuşturucu madde bağımlılığı ile ilgili AMATEM yetkililerinin açıklaması;“2004′te 2 bin 470 olan yıllık poliklinik sayısı 2005′te 4 bin 464′e, 2006′da 6 bin 756′ya, 2007′de 9 bin 165′e, 2008′de 8 bin 109′a ve 2009′da 9 bin 686′ya ulaştı. Yani 2004′ten bu yana yaklaşık 4 kat artış oldu “ şeklindedir.

Türkiye'de kişi başına sigara tüketimi, Avrupa ülkeleri arasında ikinci sıradadır. Ülkemizde erkeklerin %53,3’ü kadınların ise %24'3'ü sigara içmektedir. Bütün nüfustaki kanserlilerin %30'u sigaraya bağımlı olarak ortaya çıkmaktadır.

UYUŞTURUCULARLA SORUNLARDAN KAÇMA İSTEĞİ KİŞİYİ UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞINA SÜRÜKLEYEN YANLIŞ BİR YOLDUR.

Hepimiz çevremizle sıkı ilişkiler içeresinde yaşarız. Bu bizlere bir taraftan yardım ederken diğer taraftan da belli problem yaratabilirler.


PROBLEMLİ DURUMLAR

Eğer şahısta sorumluluk duygusu gelişmemiş ise,

Eğer sorunları çözmek yerine, okul, arkadaş ve iş çevresinde olan problemlerini unutmak, kişisel ve aile içi çatışmalardan kurtulmak, sıkıntıları ve korkuları bastırmak için bir kez uyuşturucu almışsa problem başlamış demektir.

Bu duruma düşen arkadaşlarımıza yardım etmek toplumsal sorumluluğun bir gereğidir. Derhâl güvenlik birimlerinden ve sağlık kuruluşlarından yardım talep ediniz zira tedavi olmak isteyen bağımlılara sağlık kuruluşları tüm imkânlarını seferber etmektedir.

Üniversitemiz güvenlik birimleri her zaman yardımınıza hazırdır.

Unutmayınız! siz değerli öğrencilerimize bir telefon yada bir elektronik posta kadar yakınız.


UYUŞTURUCU BAĞIMLILARI NASIL TANINIR?

Bazı belirtilerle uyuşturucu bağımlılarını tanımak mümkün olabilir;

•  Kişinin ilaçları saklamaya veya gizlemeye çalışması,

•  Cilt üzerinde dövmeye benzeyen mor ve siyah iğne yerlerinin olması (bunlar deri altına iğne yapıldığına işaret eder ve genellikle kollarda hatta ellerin üstünde olur, yeni iğne yerleri, bazen küçük kabuk tutmuş olarak özellikle önemlidir),

•  Damarlar üzerinde veya damarların satha yaklaştığı yerlerde su toplanmasını andıran iltihapların varlığı,

•  Uyuşukluk, uykulu olma ve kendinden geçme (başın öne düşmesi vb.), aynı zamanda kaşıntı varmış gibi vücudu kaşıma eğilimi, bu bazen uyuşturucu madde veya onların sentetik maddelerinin dozunun fazla kaçırılmış olduğuna işaret eder.

•  Tamamen tecrit edildiği veya gözaltında tutulduğu takdirde müptela olduğu ilacı almamaktan dolayı bazı yoksunluk belirtileri göstermesi,

•  Gözbebeklerinin ebadının büyük ölçüde değişmesi,

•  Kişinin oturup gözlerini boşluğa dikmesi, (Genç müptelalar arasında buna dalga geçmesi denir.)

•  Ateşe tutmak için sapı arkaya bükülmüş çay kaşığı veya tel Salı metal bir şişe kapağı, şırınga gibi uyuşturucu kullanımında kullanılan aletlerin bulunması,

•  Uyuşturucu madde kullananların lisanı özel argonun bilinmesi,

•  Kişinin kendini belirli zamanlarda (Genellikle 4-5 saatte bir) ortadan kaybolma eğilimi içinde bulması,

•   Kişinin kazancı ile diğer ihtiyaçları dışındaki harcamaları arasında dengesizlikler olması,

•   Önceden güvenilir olan bir kişinin, cinayet (Kiralık Katil),gasp, beyaz kadın ticareti, hırsızlık, zimmetine para geçirmek, kalpazanlık, fahişelik... vb. suçlara yönelmesi (Uyuşturucu madde alışkanlığını devam ettirebilmek için),

•  Uyuşturucu bağımlıları sinirlidirler. Enjekte zamanı yaklaştığında, gözlerinin sulanması, burunların akması, ağrı kaşıntı ve esnemelerin olması, gözbebeklerinin büyümesi gibi ilk belirtileri görülür.